19 yaşında, İzmir Ankara arası, 576 km yürüyen Nuh Batuhan Aras, Son Mühür Televizyonu’nda yayımlanan Sıcak Bakış programında yürüyüşün detayları ile ilgili Tunç Erciyas’ın sorularını yanıtladı.
14 günde yürüdü…
Yaşadığı sıkıntılı süreçten kurtulmak adına Ankara yolculuğa karar veren Batuhan Araz 576 kilometreyi planladığı gibi 14 günde yürüdü. Seyahatinde başına gelenleri şöyle ifade etti.
“Sevgilimden ayrılıp, bunalıma girdiğim bir dönemde içimdeki boşluğu hafifletmek için Ankara’ya yürümeye karar verdim. Ankara’da hocam ve arkadaşlarım vardı. 14 günde yürürüm diye planladım. Hava sıcaklığını da değerlendirerek Ağustos son haftasında yola çıktım. Karar verdiğim gün ayağımda denizde taşın kesmesi işe oluşan yara iltihaplandı babam ertelememi istedi. Ama yaptığım plana sadık kalarak, ayağımın şiş olmasına rağmen yolculuğa çıktım. Beni çok zorladı. Daha da şişti. Yılmadım devam ettim.”
Hiçbir engele takılmadan…
Yürüyüş sayesinde kötü mental durumdan çıkıp, hayata daha umutla baktığını vurguladı.
“İngiltere’de yaşayan birinin dünya seyahatinin haberini okuyunca Ankara’da arkadaşlarımın yanına yürüyerek gitmeye karar verdim. Tracking yapan birinden ne götürmek gerektiğini öğrenerek çantamı, matı sırtıma alıp, akşam Bornova metrodan yürümeye başladım. İlk gece Kemalpaşa’da bir benzin istasyonunda mola verdim. Uyku tulumu ve mat üstünde uyudum. Sırtımda 10 kilo ağırlıkla, günde 60-70 bin adım attım. Toplamda 1 milyon adım attım. Ayağımın acısını unutup, acıya dayanmayı da öğrendim. Yanıma kitapta aldım ama yorgunluktan okuyamadım. Günde 4500 kalori yaktım. Yemek yiyip kalori alamadım. Protein bazlı beslenmeye çalıştım. 4-5 kilo verdim. Günde 6-7 litre su içtim. Son 50 kilometrede iki kavun da bana eşlik etti Onlara Can Polat ve Cem Polat isimlerini verdim.”
Psikolojik rahatlama…
Batuhan, yalnız kaldığı zamanlarda düşündüğünü, psikolojik bir rahatlama da olduğunu belirtti. Yokuş yukarı yürümekten sıkıldığını, güneşin altında yürümenin daha da zor olduğunu söyledi.
“Hayatımızda sorun ettiğimiz şeylerin hiçte önemli olmadığını fark ediyorsunuz. Güzel bir rahatlama ve farkındalık… ”
Z Kuşağı farkında…
Batuhan, Z Kuşağı her şeyi içine mi atıyor sorusunu şöyle yanıtladı.
“İçe atmaktan ziyade dışarıya yansıtmıyoruz. Stresli anlarda stresi yaymak. İçine atmamak değil dışarıya yaymaktır. Duyguları her zaman dışarıya yaymak gerekmez. Siz içinize sindirip, daha sağlıklı iletişim kurabilirsiniz. Bu daha önemlidir. Bizim kuşak bir miktar bunun farkında olduğu için böyle yaşıyor.

