Canan Karatay, Melih Altınok’a konuştu: Pandemi büyük bir senaryo
Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, Prof. Dr. Canan Karatay’ın pandemi boyunca ekranlarda olmadığını belirterek, “Pandemide medyanın tek sesli tutumuna ve aykırı seslerin suskunluk sarmalında boğulduğuna hepimiz şahidiz. Dolayısıyla Karatay kabul etse bile onu “pandemiyi konuşmak üzere” çağıracak TV kanalı olmadığını hepimiz biliyoruz” diye yazdı.
Karatay’ın 60 yıllık hekim olarak en riski vakaları maskesiz muayene ettiğini aktaran Altınok, “Pandemi için de “Büyük bir senaryo” diyor. “Virüsler hep vardı, olacak da, hayatımızın bir parçası” diye ekliyor. Her zamanki griple korkutulup gözüne ışık tutulmuş tavşanlar gibi sersemletildiğimizi anlatıyor…” ifadelerini kullandı.
Altınok şunları yazdı:
Engizisyonvari bir mekanizma eliyle linç edilen, TTB tarafından savcılıklara şikâyet edilen, fotoğrafı hastanelere asılıp “istenmeyen kişi”ilan edilen Prof. Dr. Canan Karatay, pandemi boyunca ekranlarda yoktu.
Ya internetteki yayınlara katılıyordu ya da bağlandığı programlarda kendisine “konu dışı” sorular yöneltiliyordu.
Canan Hoca bu durumu “karşılıklı bir tavır” olarak değerlendiriyor.
Pandemide medyanın tek sesli tutumuna ve aykırı seslerin suskunluk sarmalında boğulduğuna hepimiz şahidiz. Dolayısıyla Karatay kabul etse bile onu “pandemiyi konuşmak üzere” çağıracak TV kanalı olmadığını hepimiz biliyoruz.
Temcit pilavının ısıtıldığı, kimi çevreler tarafından eylülde yeni bir kapanmanın bile tartışıldığı şu günlerde Canan Hoca, A Haber’de Sebep Sonuç’ta konuğumdu.
60 yıl bir hekim olarak en riskli vakaları maskesiz muayene ettiğini söyleyen Karatay, hiç maske kullanmadığını söylüyor.
Pandemi için de “Büyük bir senaryo” diyor. “Virüsler hep vardı, olacak da, hayatımızın bir parçası” diye ekliyor. Her zamanki griple korkutulup gözüne ışık tutulmuş tavşanlar gibi sersemletildiğimizi anlatıyor…
Bu yüzden de bir hekim olarak ilk tavsiyesi: “Korkma!”
Hatta üç defa da tekrar etmeyi ihmal etmiyor…
Felaket tellallarının cirit attığı, bir gün söylediğini ertesi gün inkâr edenlerin tıbbi tavsiyede bulunduğu ekranlarda “bildiğimiz hekimler gibi” umut veren, yol gösteren Canan Karatay’ı daha çok görmek istiyoruz.