EGS Kozmetik ile Fark Yaratmak!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ankara Life Dergisi olarak, Şener ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, sadece bir markanın nasıl kurulduğundan çok daha fazlasını keşfettik…

EGS Kozmetik ile Fark Yaratmak!

“Ürünlerimiz dermatolojik testlerden geçiyor ve şeffaf içerik politikasıyla hareket ediyoruz.”

“İnsanlar o kokuyu sıktığında “Bu benim tarzım!” diyebilirse, işte o zaman hedefimize ulaşıyoruz.”

“Ürünlerimizin arkasındaki gerçek hikâyeyi, üretim süreçlerini, içerikleri şeffaf bir şekilde paylaşarak insanların kalbine dokunmaya çalıştık.”

“Sadece iyi ürün yetmiyor; doğru anlatmak, doğru görünmek ve güven vermek gerekiyor.”

“Cilt bakımında sorun odaklı, parfümde ise duygu odaklı ilerliyoruz.”

“EGS Kozmetik bugün güçlü bir yerli marka; yarın ise dünyada adından söz ettiren bir kozmetik gücü olacak.”

EGS Kozmetik’in kurucusu Ertuğrul Gazi Şener, girişimcilik yolculuğunu çocukluk yıllarına dayandırıyor ve her aşamasında insan odaklı bir yaklaşım benimsediğini vurguluyor. Küçük yaşlarda ticaretle başladığı bu serüven, yıllar içinde otomobil yedek parçasından kozmetiğe uzanan bir başarı hikâyesine dönüşmüş. Ankara Life Dergisi olarak, Şener ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, sadece bir markanın nasıl kurulduğundan çok daha fazlasını keşfettik. Ar-GE yatırımları, cilt bakımına duyulan güven ve müşteri odaklı bir iş modeliyle, EGS Kozmetik’in sektörde nasıl fark yarattığına dair ilham verici bir perspektif sundu. Şener, EGS Kozmetik’in kuruluşundaki motivasyonunu, ürün geliştirirken güvenliğe verdikleri önemi ve özellikle parfüm kategorisine adım atarken nasıl özgün bir yol izlediklerini bizimle paylaştı. Bu yolculuk sadece bir markanın başarısı değil, aynı zamanda Türk kozmetik sektöründe dünya çapında bir etki yaratma arzusunun da somut bir yansıması. Şener’in vizyonunu ve geleceğe dair planlarını, bu etkileyici markanın nereye doğru yol aldığını öğrenmek adına merak ettiklerimizi yönelttik. Keyifli geçen röportajımız sizlerle, iyi okumalar dileriz.

Röportaj: Hatice Şeyma Basut

Girişimcilik yolculuğunuz nasıl başladı? EGS Kozmetik’in kuruluş hikâyesini ve sizi bu sektöre yönlendiren motivasyonu bizimle paylaşır mısınız?

Benim girişimcilik yolculuğum aslında çocukluk yıllarıma dayanıyor. Hayatımın her döneminde ticaretle iç içe oldum; küçük yaşta bir şeyler alıp satarak başlayan bu serüven, yıllar içinde otomobil yedek parçası işine, oradan da kendi markalarımı kurmaya kadar uzandı. Ticaret benim için sadece para kazanmak değil, problem çözmek, değer üretmek ve insanların ihtiyaçlarına cevap verebilmek anlamına geliyor. Kozmetik sektörüne girişim ise tamamen ihtiyaç görmemle başladı. İnsanların özellikle cilt, saç ve kişisel bakım konusunda gerçekten işe yarayan, güvenilir ve yerli üretim ürünlere ulaşmakta zorlandığını fark ettim. Piyasadaki birçok ürün ya çok pahalıydı ya da vaat ettiği etkiyi göstermiyordu. “Neden bu sorunları gerçekten çözen bir marka olmasın?” diye düşündüm. Bu düşünceyle birlikte AR-GE yatırımı yapmaya, uzmanlarla çalışmaya ve tamamen bizim formüllerimize sahip ürünler geliştirmeye başladık. Sadece satıcı olmak istemedim; üretici olmak, kontrolü elime almak ve kaliteyi garanti etmek istedim. Böylece EGS Kozmetik doğdu. EGS Kozmetik’in kuruluşunda beni en çok motive eden şey insanların hayatında gerçek bir fark yaratma isteği oldu. Bugün ürünlerimizi kullanan binlerce kişinin memnuniyetini görmek, onların sosyal medyada bizim ürünlerle özgüven kazandığını söylemesi, “İyi ki yapmışım” dedirtiyor. Kısacası, EGS Kozmetik bir şirketten daha fazlası… Benim girişimcilik ruhumun, problem çözme tutkumun ve “yerli ve güçlü bir marka” oluşturma hedefimin somut bir yansımasıdır.

Cilt bakımı, kullanıcı güveni ve ürün kalitesinin en hassas olduğu alanlardan biri. Siz bu alanda ürün geliştirirken nelere öncelik veriyorsunuz?

Kesinlikle öyle, cilt bakımı hatayı asla affetmeyen bir alan. Bu yüzden ürün geliştirirken ilk önceliğim güven oluyor. İnsanlar ürünlerimizi yüzlerine, yani kendilerine en çok önem verdikleri noktaya uyguluyorlar. Bu sorumluluğun farkındayım. Bizim üç ana ilkemiz var: Birincisi; etki. Her formülümüzü bilimsel araştırmalarla destekliyoruz. İçeriğin gerçekten işe yaradığını bilmeden hiçbir ürünü çıkarmıyoruz. İkincisi; temizlik ve güvenlik. Cilde zarar verme ihtimali olan hiçbir maddeye yer yok. Ürünlerimiz dermatolojik testlerden geçiyor ve şeffaf içerik politikasıyla hareket ediyoruz. Üçüncüsü; kullanıcı geri bildirimi. Biz ürünü laboratuvarda geliştirmiyoruz; kullanıcıyla birlikte geliştiriyoruz. Müşteri deneyimi bizim için en büyük veri kaynağı. Onların yorumlarını dikkate alarak formülleri sürekli iyileştiriyoruz. Sonuç olarak, biz yalnızca bir ürün sunmuyoruz… İnsanın cildine dokunan güveni ve rahatlığı sunuyoruz.

Cilt bakımından sonra şimdi de parfüm kategorisine giriş yaptınız. Bu genişleme sürecinde sizi en çok heyecanlandıran nedir?

Parfüm kategorisine adım atmak benim için gerçekten çok heyecan verici bir süreç. Çünkü parfüm, sadece güzel kokmak değil; karakteri, duyguyu ve özgüveni taşımak demek. Cilt bakımında insanların kendilerini daha iyi hissetmelerine katkı sağladık, şimdi bunu koku ile tamamlıyoruz. Beni en çok heyecanlandıran şey ise, kendi kimliğimizi yansıtan, lüks ve özgün kokular üretme fırsatı. Her parfümü bir hikâyeyle tasarlıyoruz. İnsanlar o kokuyu sıktığında “Bu benim tarzım!” diyebilirse, işte o zaman hedefimize ulaşıyoruz. Kısacası, parfüm bizim için yeni bir kategori değil; markamızı duyguyla buluşturan yeni bir yolculuk.

E-ticaret üzerinden kozmetik satışı yapmak; hem fırsatları hem de zorlukları beraberinde getiriyor. Sizin için bu dijital dönüşüm süreci nasıl ilerledi?
E-ticaret bizim için hem büyük bir fırsat hem de ciddi bir sorumluluk demekti. Bir yandan ürünlerimizi aracı olmadan, doğrudan kullanıcıyla buluşturma imkânı sağladı; diğer yandan da çok hızlı değişen dijital dünyaya sürekli uyum sağlamayı gerektirdi. Bu süreçte en çok önemsediğim konu iletişim oldu. Çünkü dijitalde güven kazanmak çok zor. Ürünlerimizin arkasındaki gerçek hikâyeyi, üretim süreçlerini, içerikleri şeffaf bir şekilde paylaşarak insanların kalbine dokunmaya çalıştık. Sosyal medyada esprili, samimi ve direkt bir dil kullanmamızın sebebi de bu. Elbette rekabet yüksek, algoritmalar durmadan değişiyor ve beklentiler sürekli artıyor. Ama biz tüm bunları yaratıcılıkla ve hızla avantaja çevirdik. Kullanıcıdan gelen her geri dönüş bizim için bir yol haritası oldu. Kısacası, dijital dönüşüm bize şunu öğretti: Sadece iyi ürün yetmiyor; doğru anlatmak, doğru görünmek ve güven vermek gerekiyor. Bu bakış açısıyla markamızı her geçen gün daha da ileri taşıyoruz.

Kozmetik sektörü, trendlerin hızla değiştiği ve yenilikçi olmanın zorunlu hale geldiği bir alan. Cilt bakımı ve parfüm özelinde, sizi sektörde farklı kılan temel unsurlar neler?
Kesinlikle, kozmetikte ayakta kalmanın yolu yenilikçi olmak ve fark yaratmak. Bizi sektörde öne çıkaran birkaç temel unsur var: İlk olarak; bilimsel ve etkili formüller. Biz popüler diye değil, gerçekten çalıştığını kanıtladığımız içeriklerle ürün geliştiriyoruz. Kullanıcı üründen sonuç aldığında güven doğuyor. İkincisi; samimi iletişim ve şeffaflık. Kullanıcıyı sadece müşteri olarak görmüyoruz. Onların beklentilerini, eleştirilerini önemsiyoruz ve sürecin her aşamasını açıkça paylaşıyoruz. Bu yaklaşım bizi daha insan odaklı bir marka yapıyor. Üçüncüsü; karakterli ürünler. Cilt bakımında sorun odaklı, parfümde ise duygu odaklı ilerliyoruz. Her ürünün bir hikâyesi, bir ruhu var. İnsanlar sadece bir ürün değil, kendileriyle özdeşleşebilecekleri bir deneyim satın alıyor. Kısacası biz trendleri takip etmiyoruz; kendi trendimizi yaratıyoruz.

EGS Kozmetik’i önümüzdeki yıllarda nerede görüyorsunuz? Cilt bakımında veya parfümde yeni ürün serileri, yurt dışı açılımları gibi planlarınız var mı?

EGS Kozmetik’i önümüzdeki yıllarda sadece Türkiye’nin değil, uluslararası pazarın da güçlü oyuncularından biri olarak görüyorum. Cilt bakımında daha spesifik ihtiyaçlara yönelik yeni ürün serileri üzerinde çalışıyoruz. Parfüm tarafında ise niş ve özgün kokular içeren koleksiyonlarımızı genişletiyoruz. Aynı zamanda yurt dışı açılımı bizim için en stratejik hedef. Avrupa ve Orta Doğu başta olmak üzere global pazarlara giriş için hazırlıklarımız sürüyor. Ürünlerimizin arkasındaki kaliteyi ve markamızın hikâyesini dünya ile paylaşmak istiyoruz. Sonuç olarak, EGS Kozmetik bugün güçlü bir yerli marka; yarın ise dünyada adından söz ettiren bir kozmetik gücü olacak.